Haber

AYLARDIR BEKLEDİĞİ YENİ AKCİĞER İLE İLK NEFES ALDI

2 yıldır oksijen cihazına bağlı yaşamak zorunda kalan ve 13 aydır akciğer nakli bekleyen Sınıf Öğretmeni Dilek Özlü, 12 Temmuz’da yaptığı organ bağışıyla yeni yaşamına kavuştu. Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 7 saat süren nakil ameliyatının ardından hayatında ilk kez “derin bir nefes alabildiğini” söyleyen Özlü’nün yeni ciğerleriyle ilk nefesini aldığı an kameralara yansıdı. Özlü, solunum cihazından çıkarken hissettiklerini “O ilk nefesi aldığımda yıllarca nefes alamadım” cümlesiyle özetledi.

Tekirdağ’da yaşayan sınıf öğretmeni Dilek Özlü’ye(37) 12 yaşındayken bronşektazi teşhisi konuldu. Akciğerlerinin hasar görmesi sonucu bronşlarının kalıcı olarak genişlemesi nedeniyle hayatı boyunca düzgün nefes alamamıştı. Hastalığına rağmen öğretmen oldu ve yaklaşık 15 yıl önce mesleğe başladı. Ancak 2 yıl önce hastalığının yol açtığı komplikasyonlar nedeniyle ciddi bakıma alınmış; Ondan sonra hayatı bir daha asla eskisi gibi olmadı. Artık oksijen tüpüne bağımlı bir hayat sürmek zorundaydı. Çok sevdiği mesleğini bırakmak zorunda kaldı, 13 ay önce akciğer nakli için organ bekleme listesine alındı. Hayatını portatif oksijen cihazı ile sürdürmeye çalışsa da evden her uzaklaştığında cihazın şarjının biteceğinden endişe duyuyordu. 12 Temmuz gecesi aylardır beklediği müjdeli haber gelmişti. İstanbul’da yapılan organ bağışının ardından bağışçının akciğerinin uygun bulunması üzerine Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akciğer Nakli ekibinin gece yarısı başlattığı nakil maratonu zaferle sonuçlandı. 7 saat süren ameliyatın ardından Dilek Özlü ağır bakıma alındı; 24 saat bile geçmeden inhaleri bırakıp yeni ciğerleriyle derin bir nefes aldı. O anların görüntüsü ise kameralara yansıdı. Özlü’nün akciğer nakli ameliyatını gerçekleştiren ekipten Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Murat Ersin Çardak, “Türkiye’de en büyük sorun nedeniyle organ bağışı yok. Bekleme süreleri aylar hatta yıllar olabiliyor. Organ beklerken hastalarımızı kaybediyoruz. Meğer ABD’de ya da Avrupa’da organ bekleme süresi 15 gün 1 haftaymış.”

“YILLARDIR NEFES ALMIYORUM”

Özlü, yeni ciğerleriyle nefes aldığı o anlardaki duygularını şöyle anlattı: “İlk nefes aldığımda yıllardır nefes alamıyorum dedim. Hastalığım aslında çocukluğumdan beri var. 2 yıldır oksijensiz yaşayamıyorum. Çok şükür organım yaklaşık 13 aylık bir bekleyişin ardından bulundu. Mucizelerle dolu bir gündü. “Sanırım iyiyim, daha da iyi olacağım. Öğrencilerimden ve velilerimden o kadar çok dua aldım ki hepsi geri dönmemi bekliyor. Hepsine, hemşirelerime, doktorlarımıza çok teşekkür ediyor, çok teşekkür ediyorum. Herkesin organ bağışı konusunda duyarlı olmasını rica ediyorum. Bugün benim başıma geldi ama yarın hiçbir şeyiniz yokken sizin de başınıza gelebilir.”

AYNI GECE İKİ HASTAYA KALP NAKLİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ 12 Temmuz gecesi Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 3 mucize aynı anda gerçekleşti. Sadece akciğer nakli ekibi değil, kalp nakli ekibi de aynı gece iki farklı hastaya kalp nakli gerçekleştirdi. O gece organ nakli maratonu için gece yarısı hastaneye koşan akciğer nakli ekibinden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Murat Ersin Çardak, “Dilek bize başvurduktan sonra yaklaşık 1,5 yıl bekledi. Organ aylar sonra çıktı. Bu şans olmasaydı muhtemelen onu kaybederdik” dedi. Dilek Özlü’nün hastalığının her zaman akciğer nakli gerektiren bir durum olmadığını dile getiren Dr. Çardak, şu bilgileri verdi: “Dilek hastalığı bronşektazi dediğimiz bir hastalık, hava yollarının genişlemesiyle oluşan bir hastalık. departman.

“İLK NEFES ALDIĞIMIZDA ÇOK MUTLUYUZ.” Donör bağışı haberinin İstanbul’daki bir hastaneden geldiğini, Organ Nakli Koordinatörü Azize Göktürk’ün 12 Temmuz gecesi saat 21.00 sıralarında kendilerini aramasıyla zamana karşı yarışın başladığını anlatan Dr. hastamızı ameliyata hazırlamak için saat 03.00 sıralarında organın uygun olduğu haberi geldi ve biz hastayı hızlıca ameliyathaneye aldık.

“DİLEK’İN DOĞUM GÜNÜ ŞİMDİ 12 TEMMUZ” Yıllardır rahatsızlığı nedeniyle yanında olan Dilek Özlü’nün ablası Güneş Mengütay, kardeşinin 12 Temmuz gecesi yeniden doğduğunu belirterek, “Hayatımız hep makinelerden ibaret oldu. Evde iki makine vardı, biri Yalova’da annemin evinde, biri kendi evinde, 2 otobüslü tüp, bir de bizim evimizde. Organ bulunduktan sonra doğal olarak çok üzüldük. ilk etapta sevindirdi ama buruk bir sevinç oldu.Organı bağışlayan kişiye Allah rahmet eylesin.O kişi o büyük gönüllülüğü göstererek organlarını bağışlamış ama ölümünün sıcaklığıyla anne babası ve ailesi buna izin vermiş.Aslında ben onun önünde saygıyla eğiliyorum.Kendi çocuklarının hayatı bitiyor ama 12 Temmuz’da başka birinin hayatı yeniden başlıyor.

“ANNE NE HİSSE NEFES ALMAKTIR”

Kızının küçüklüğünden beri hep ciğerlerinde sorun olduğunu anlatan anne Ayten Mengütay, “Mümkün olsa da keşke karaciğerimi ona verebilseydim” diyerek, “Dilek’e 12 yaşına kadar teşhis konamadığı için hep hastaydı. 12 yaşında hastalığın her iki akciğerine de yayıldığı söylendi. Yıllarca hep dua ettim. ‘Anne’ dedi, ‘Nefes almak nasıl bir duygu?’ O an diyecek sözüm kalmadı.Ne diyeceğimi bilemedim.Dondum kaldım.Organlarını bağışlayana Allah rahmet eylesin.Bütün dualar edeceğiz.Keşke herkes organlarını bağışlasa da böyle güzel şeyler olsa.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu